26 Ağustos 2016 Cuma

LAHMACUN BÖREĞİ




LAHMACUN BÖREĞİ
RULO LAHMACUN
KOLAY LAHMACUN
Çok çok pratik bir lahmacun tarifi...Altını güzel pişirirseniz çıtır çıtır... Ve inanılmaz ekonomik...250 gram kıymadan 2 tepsi börek...Ben 1. tepsiyi rulo şeklinde sararken domates dilimleri ve soğan ile sardım...diğer tepsiyi dilimledikten sonra üzerine sarımsaklı yoğurt ile sıcak sıcak servis yaptım...Muhteşemdi...Sarımsaklı yoğurt ile tadı dönere benziyor...Her öğün yapılabilecek bir reçete... Özellikle çocuklar bayılacaklar...Lütfen deneyiniz...












  • MALZEMELER:
  • 5 adet yufka (2 tepsi için )
  • Harcı İçin:
  • 250 gr  kıyma
  • 1 adet kuru  soğan
  • 3 adet domates
  • 3 adet yeşil biber
  • 1 adet kırmızı biber
  • Yarım demet maydanoz
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 yemek kaşığı salça
  • Tuz-  pul biber- karabiber
  • 2 diş sarımsak
  • Sos için
  • 2 adet yumurta
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 çay bardağı yağ
  • 1 su bardağı su
  • YAPILIŞI:
  • Harç için; sebzeleri ince kıyım  doğrayın.
  • Yoğurma kabına kıyma, doğranmış sebzeler, salça, yağ ve baharatları alın.
  • Ara ara elinizi suyla ıslatarak harcı karıştırın.
  • Sos malzemelerini de  bir kasede çırpın.
  • Fırın tepsisine yağlı kağıdı serin.
  • Üzerine 1. yufkayı güzelce yerleştirin. Yufkanın üzerine  yeteri kadar sos malzemesinden sürün.
  • 2. yufkayı da üzerine düzgünce serin ve soslayın.( Ben midi fırın tepsisi kullandığım için 1 tepsiye 2 adet yufka kullandım. Büyük fırın tepsisi kullanacaksanız 2,5 yufka bir tepsiye kullanın)
  • Harcın yarısını kaşıkla üstüne yayın.( Harcın diğer yarısı ikinci tepsi için.)
  • Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirin. ( Yufkanın altı güzelce kızarsın)
  • Lahmacun böreğinin ilk sıcaklığı çıktığında rulo şeklinde sarın.
  • Keskin bir bıçak yardımıyla dilimleyerek sıcak sıcak servis yapın.
  • Özellikle üzerine sarımsaklı yoğurt tavsiye ederim. Döner gibi oluyor
  • AFİYET OLSUN

24 Ağustos 2016 Çarşamba

VİTAMİN DEPOSU DONDURMAYI KIŞIN DA TÜKETİN !



7’den 70’e hepimizin çok sevdiği, ayrıca yaz aylarının kavurucu sıcaklarında bizi tadıyla serinleten, bir araya geldiğimizde ‘’Oradan bir Cornetto kap’’ dediğimiz efsane tatlı, dondurmaların faydalarını saymakla bitiremeyiz. Peki bu dondurmaları kışın da tüketebilir miyiz ? ‘’Kışın dondurma yenir mi yaa?’’ ‘’Hava zaten soğuk, bir de dondurma yersen hasta olursun !’’ gibi cümleleri çok duymuşuzdur. Fakat bu cümleler yanlış bilgilerden ibaret…

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde ‘’Kışın dondurma yenir mi ?’’ cümlesi oldukça saçma gelmektedir.  Çünkü Amerika ve Avrupa ülkelerinde kışın dondurma tüketmek gayet doğal bir olay haline gelmiştir. Dondurma içerdiği kalori değerleri sayesinde vücudumuzu dinç tutar ve bağışıklık sistemimizi korur.  Dondurmaların içinde bulunan süt, meyve gibi besinlerin içerdiği kalsiyum, fosfor, vitamin ve minerallerden dolayı diğer bilinen tatlılardan daha yararlıdır. Bilinenin aksine dondurma yazın külahta yenilen sütlü buz değil, oldukça faydalı soğuk bir tatlıdır.

Uzmanlar kışın dondurma yenmesinin bir sakıncası olmadığını hatta doğru tüketildiğinde oldukça faydalı olduğunu dile getiriyor.  Diğer tatlılara göre daha az kalorisi olduğu için kilo vermeye de yarayan dondurma formunu korumak isteyenler için de doğru bir besin. İçinde A vitamini, B6 vitamini, B12 vitamini, C vitamini, D vitamini ve E vitaminleri ve bolca mineral bulunan dondurma, soğuk havalarda kaybedilen vücut direncini arttırırken aynı zamanda da bağışıklık sistemini de koruyor.

Avrupa’da yıllık süt tüketimi 70-80 litre iken Türkiye’de sadece 25-30 litre. Dondurmanın ham maddesi olan süt, kalsiyum açısından oldukça zengin bir besin kaynağı. Bildiğiniz üzere kalsiyum kemik ve diş yapısını güçlendirerek, bizleri daha sağlıklı bireyler yapıyor. Süt ve süt ürünlerini pek sevmeyen çocuklara, dondurma yedirmek hem içindeki vitamin ve mineraller bakımından faydalı hem de sütü sevdirmenin kolay bir yoludur. Vücutta kalsiyum eksikliği ciddi hastalıklarına sebep olurken, ayrıca çocukların gelişim dönemlerinde kalsiyum karşılanmadığı zaman gelişim yavaşlar hatta tamamlanamaz.

Uzmanlar dondurmanın, güvenilir ve bilindik markalardan alınmasını tavsiye ediyor. Güvenilir olmayan yerlerden alınan dondurmalar, kimyasal katkı maddeleri içerebileceğinden dolayı vücuda yararı değil zararının olduğu söylenmekte. Yaz, kış demeden dondurmayı tüketin, tükettirin. Hem hastalıklara karşı bizleri koruyan ve vücudumuzun direncini arttıran hem de kalorisi az olan bu lezzetli tatlıdan çocuklarınızı ve etrafınızdakileri mahrum bırakmayın.

Sizde enfes lezzetiyle bir Cornetto Mini paketi alın, hem paylaşmanın tadını yaşayın hem de dondurmanın faydalarından kışın da yararlanın…

Misket Limonlu Ağızda Dağılan Minik Kurabiyeler


Misket limonu veya lime (laym diye okunuyor) kendine has kokusu ve tadı olan bir turunçgil. Limon kullanılan hemen her yerde kullanıldığı gibi bence kendi başına özel tarifleri hakeden bir meyve. Yeşil limondan farkı çekirdeksiz olması ve biraz da tadı :)


Eğer denemediyseniz her zaman yaptığınız limonata tarifinizi mutlaka misket limonu ile de deneyin.

Ben  lime tadını çok çok sevdiğim için bu kurabiyede kullanmak istedim. Ağızda dağılan,  kıyır kıyır  kurabiyelerim oldu. Hem çay kurabiyeleri hem kahve kurabiyeleri diyebilirim çünkü ikisi için de çok uyumlu bir tat.


Kurabiyeleri yaparken püf noktanız tereyağını orta devirde iyice çırpmak olacak. Bunun için mutlaka oda sıcaklığında tereyağ kullanın. Tereyağ yerine margarin kullanmak isterseniz kullanabilirsiniz tercih ediyorsanız ama içeriğindeki su oranı olabildiğince düşük olmalı. Bunun için özellikle hamur işi için olanları tercih edin.

Bu tarifi portakal kabuğu veya limon kabuğu kullanarak da yapabilirsiniz.



Misket Limonlu Ağızda Dağılan Minik Kurabiye Tarifi

Yaklaşık 40-45 minik kurabiye için

225 gr tereyağ (oda sıcaklığında)
1 küçük boy yumurta
4 yemek kaşığı pudra şekeri (üzerlerine serpmek için de 2-3 yemek kaşığı daha gerekecek)
1 tutam  tuz
3-3.5 su  bardak un (yaklaşık 400-450 gram)
1/4 çay kaşığı kabartma tozu
2 misket limonunun kabuğunun ince rendesi
1 çay bardağı ufak çekilmiş fındık veya badem kırığı (tercihen)


Tereyağını mikser veya mutfak robotunda orta devirde 10 dakika kadar çırpın. (hızı yüksek olursa yağ ayrışmaya başlıyor, bunu istemiyoruz.)

Tereyağ iyice kremamsı ve pofuduk bir hal alınca pudra şekerini ve tuzu eleyip yine kremamsı olana kadar çırpmaya devam edin. Daha sonra yumurtayı ve misket limonu kabuklarını ekleyin ve iyice karıştırın. Unu, kabartma tozunu eleyin ve yavaş-orta devirde ele yapışmayan bir hamur haline gelene kadar iyice karıştırın. (Eğer yapışkan bir hamur elde ederseniz biraz daha un ekleyin) Hamur karıştırma aşamasında parça parça dağılabilir, bu normal ve böyle bir hamur istiyoruz ama elinizle şekil verdiğinizde dağılmaması gerek.

Bu aşamadan sonra kullanacaksanız fındık veya bademi ekleyin ve iyice karıştırdığınızdan emin olun.
 
Hamuru 4 parçaya ayırıp her birini temiz bir yüzeyde yuvarlayarak yaklaşık 3-5 cm çapında uzun silindirler elde edin. Bir poşetle veya streç film ile sarıp 30 dakika kadar dolapta soğutun. Daha sonra 1 cm kalınlığında dilimleyerek fırın tepsinize dizin. 175Cye önceden ısıtılmış fırında 10-15 dakika üzerleri  hafif kızarana kadar pişirin

Hamura elinizle şekil verecekseniz minik minik toplar yapıp üzerlerine bastırıp biraz düzelterek pişirme kağıdı serdiğiniz tepsiye dizin ve 175Cye önceden ısıtılmış fırında 10-15 dakika üzerleri  hafif kızarana kadar pişirin.

Ilıyınca pudra şekerine bulayın. Afiyet olsun! Denerseniz sonuçları bekliyorum :)

(Pişirme süresi kurabiyelerin büyüklüğüne göre artık azalabilir bu yüzden tek lokmalık kurabiyeler yapacaksanız mutlaka gözünüz fırında olsun, fazla pişince bir şeye benzemiyor kurabiyeler :D )

22 Ağustos 2016 Pazartesi

ALAÇATI YUGA BUTİK OTEL


YUGA OTEL
ALAÇATI  YUGA BUTİK OTEL
ALAÇATI BUTİK OTELLERİ
ÇEŞME OTELLERİ

Bir İzmirli olarak Alaçatı aşığıyım... Son yıllarda  İstanbul' da yaşıyor olsam da senede bir kaç defa Alaçatı' ya mutlaka gelmeye çalışırım...

Alaçatı, taş mimarili butik otelleri...yel değirmenleri...mavi renkteki cumbalı taş evlerini  süsleyen  begonvil ve sardunyaları...denizi....rüzgarı ve  rüzgar sörfü...Ot festivali...Ege mutfağı...ve Hacımemiş sokağı...Gündüzü ve gecesi yaşamaya değer...Alaçatı' ya giderken yanınıza almanız gereken en önemli şey fotoğraf makinanız... Alaçatı' nın her bir köşesinin fotoğrafını çekmeye doyamayacaksınız...

Alaçatı' da konaklama için  butik otelleri tercih ediyorum... Kendimi evimde hissediyorum...Yuga Alaçatı Butik Otel' de bizi evimizde hissettirdi...

Yuga Otel konum olarak çok merkezi  bir yerde....Alaçatı' nın en enlü Hacımemiş sokağına ve cumartesi pazarına 3-4 dakikalık yürüme mesafesinde... Alaçatı cumartesi pazarının hem  sebze hem tekstil kısmını mutlaka gezmenizi öneririm...


YUGA ALAÇATI BUTİK OTEL ' de her biri ayrı dizayn edilmiş 8 özel odadan oluşmaktadır. Frenchbed veya twinbed alternatifli 2 kişilik odalarına ek olarak 3 kişilik odalar da  mevcut. Odalar Alaçatı tarzında döşenmiş olup, konukların rahatlığı için tüm detaylar düşünülmüş. Her odada 24 saat sıcak su, duş, saç kurutma makinası, klima, LCD TV mevcuttur. WIFI ise ücrestiz.


Ve bizim şirin  odamız... Dekorasyon çok zevkli... Konukların rahatlığı için her detay düşünülmüş... Balkonda oturup çayımızı kahvemizi yudumlarken  muhteşem bahçesini huzurla seyrediyoruz...






Odamızdan  balkon manzarası...


Bahçe katında bulunan şirin mutfağı size göstermek isterim...




Mutfağın oturma grubu...


Otelin bahçeye açılan en keyifli köşesi ayni zamanda kahvaltı salonu ....Şık ve sıcak dekore edilmiş...Kış aylarında şömine başında oturup kitap okumak ayrı bir keyif olmalı...



Huzur....

Hamak keyfi bir başka...


Havuzbaşı  kahve keyfi...














Her bir ince ayrıntı zevkle dekore edilmiş...


Ferahlamak....



Yuga Otel' in onlarca fotoğrafını çektim...Ama sanıyorum en sevdiğim kare bu oldu...Bana mutlu ailelerin yuvalarını  çağrıştırdı...


Havuzbaşında sedir keyfi yapmak  ömre bedel...


Böyle bir bahçede kim kahvaltı yapmak istemez ki?


Serpme kahvaltı...Otelin bahçesindeki zeytin ağacından yapılmış zeytinler, ev yapımı reçel çeşitleri, sıcacık pişi, sebzeli kek, peynir çeşitleri, meyve suları, lor peyniri üzerine böğürtlen reçeli vs...
5 çayları içinse sürpriz ev yapımı kekler...

Kahvaltı mutluluktur...


2 gün kaldığımız Yuga Alaçatı Otel'de kaç kahve kaç çay içtiğimizi hatırlamıyorum...Öyle keyifli bir ortam ki... Sunumlar çok şık ve başarılı...


Yuga Alaçatı Otel' e şimdilik veda zamanı....En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere....
Teşekkürler Yuga Alaçatı...
Selma Mollaoğlu


ADRES :
3028 SOK. NO: 4 ALAÇATI İZMİR
TEL : 0232 716 67 84 – FAX : 0232 716 64 69
GSM : 0532 385 57 65 – 0532 599 15 22

E-POSTA : : info@alacatiyuga.com





tavada kalkan ciğeri

Tavada kalkan ciğeri nasıl yapılır? Tavada kalkan balığını pişirmek için; kalkan ciğeri bol su ile yıkanır ve kurulanır. Tavada yapacağınız ...