31 Mayıs 2016 Salı

Evde Hindistancevizi Sütü Nasıl Yapılır?


Hindistancevizinden elde edilen hemen her şey son zamanlarda oldukça popüler çünkü çok sağlıklı olduğu düşünülüyor. Yağı, sütü, kreması, unu hatta şekeri... Kısacası gerçekten etinden de sütünden de yararlanılası bir meyve.

Türkiye'de sadece 1-2 yabancı markanın hindistancevizi sütüne ulaşmak mümkün, o da tabi her yerde yok. Büyük şehirlerdeki büyük ve lüks marketlerde ancak... Fiyatlar da 12 lira civarındaydı 1 litre hindistancevizi sütü için en son gördüğümde. Hindistancevizi yağı desen almış başını gitmiş fiyatlar. 50 lira civarı bir şeydi fiyatı.


Evde hindistancevizi sütü, kreması ve hatta yağını bile yapmak mümkün. Yağı biraz daha uğraşlı ama inanın sütü hem kolay hem de yaptığınıza değecek cinsten. İhtiyacınız olan şey iyi bir rondo, hindistancevizi ve su :)

Hindistancevizi sütünü süt kullandığınız hemen her yerde kullanabilirsiniz. Isıtabilirsiniz. Buzdolabında, kapalı bir şişe veya kap içinde 3-4 gün saklayabilirsiniz.




Lütfen en alttaki notları da okuyun.

Verdiğim tarifi 1 bardak su ile yapınca yoğun ve kremamsı bir süt elde edeceksiniz. Bunu yemeklerde krema yerine kullanmanız mümkün olduğu gibi kahvenize de ekleyebilirsiniz. Soğuduktan sonra çırpıp yine krema şeklinde kullanabilirsiniz. Daha sıvı bir yapı elde etmek isterseniz 5 bardak suyla yapabilirsiniz. Bunu da süt kullandığınız hemen her yerde kullanabilirsiniz. Yani soğuk içeceklerin yapımında, kahvaltılık gevrekle, kahve içinde, kurabiye yanında... Nerde isterseniz.

Evde Hindistancevizi Sütü Nasıl Yapılır?

1 hindistan cevizinin eti ve suyu
1 veya 4 bardak sıcak içme suyu (800ml civarı)

Not: Eğer hindistancevizi sütünde hindistancevizi tadı hafif olsun isterseniz 5 bardak su kullanın, aksi taktirde 5 bardak su duru gelebilir. Yemeklerde kullanmak için yoğun yapıda ve aromada süt yapmak için su miktarını 2-2.5 bardağa düşürün.

Hindistancevizini kırıp, dışındaki sert kabuktan ayırın. Dilerseniz etinin yüzeyindeki ince kabuğu da soyabilirsiniz ama uğraşmaya gerek yok o kadar.

Hindistancevizi etini ufak parçalara kesin ve rondoya yerleştirin. 30-40  saniye kadar rondoda çekip iyice ufalmalarnıarını sağlayın. Daha sonra hindistancevizinin kendi suyunu ve içme suyunun bir bardağını ekleyin ve 5-10 dakika kadar yüksek devirde iyice püre haline gelene kadar  rondoyu çalıştırın. Kalan suyu da ekleyip, 3-4 dakika daha çalıştırın.

Karışımı tülbentten veya ince bir süzgeçten iyice sıkarak geçirin. İşlemin sonunda neredeyse süzgeçte kalan hindistancevizi parçalarının kuru gibi olması gerek. Kısacası iyice sıkın, ezin ve suyunu süzün.

Elde ettiğiniz sütü temiz bir şişeye veya kavanozlara alıp dolaba kaldırın.

Not 1: Ben sütü fazla sık delikleri olmayan ama hindistancevizi parçalarını da geçirmeyecek bir bezle süzdüm. Daha sonra genis bir borcama alıp dolapta soğuttum. Bu sırada üzerinde yarım cm kalınlığında sert bir tabaka oluştu. Bu tabakayı sütten ayırınca ortaya hindistancevizi yağı yada kaymağı gibi bir şey çıktı. Kesinlikle kremadan çok daha sert. Bunu pişirmede değil de saçıma maske yaparak kullandım :) Kalan sütü soğuyunca şişeye doldurup 3-4 gün içinde tükettim. Daha fazla bekletmemek gerek. :)


Not 2: Evyapımı hindistancevizi sütünüz bekleyince 2 katmana ayrılmış gibi görünebilir, yani dibe çökeblir beklemiş ayran gibi. Bu normal, sadece iyice karıştırın ve kullanmaya devam edin.


Not 3: Krema her yaptığımda tutmadı nedense. Yine de tarifi yazdım, denemekte fayda var :)

Not 4: Hindistancevizi kırma konusunda hepimiz sorun yaşıyoruz. Ben önce sert kabuğun tepesinde bulunan o 3 delikten yumuşak olanı tornavida veya şiş ile delip bir pipet sokuyorum oraya. Sonra pipet yardımı ile hindistancevizi sütünü bir bardağa boşaltıyorum. Daha sonra hindistancevizini bir poşete koyup çekiç veya et döveceği ile vurunca kırılıyor.

Poşete koyup yere fırlatmışlığım da var ama evde buna tepki gösterecek birileri varsa yapmayın :)

29 Mayıs 2016 Pazar

Carte D’or Puding Çeşitleri ile Pratik Tatlılar


 CARTE D' OR PUDİNG ÇEŞİTLERİ İLE PRATİK TATLILAR

Sütlü tatlılar, her zaman hafif ve hazırlaması pratik tatlı çeşitleri arasında yer alır. 500 mililitre ve 1 litre arası süt, bir paket puding ile 4 ya da 6 kişilik tatlı servisi sunulabilir. Carte D’or sunduğu pudingçeşitleri ile birçok farklı tat ve lezzeti bir araya getirir. Geliştirdiği farklı tat sunumları ile yenilikçi ürünler hazırlar.

Kat Kat Lezzet
Carte D’or’un sunduğu yenilikçi ürünlerden biri olan Kat Kat Puding, üç farklı çeşidi ile farklı lezzetler sunar ve tatlıyı hazırlarken eğlenceli vakit geçirebilmeyi de sağlar. Puding severler için sunduğu kat kat pudingler arasında vanilyalı çilekli, çikolatalı kahveli ve kakaolu muzlu olmak üzere üç farklı çeşit bulunur.

Muz Kokulu Tatlar
Muz kokulu lezzeti ile muzlu puding tüm aile üyelerinin vazgeçilmez lezzeti olarak bilinir. Pişirirken tüm evi muz kokusu sarmaya başlar. Süt ve puding tozunu bir tencereye koyup karıştırarak pişirin ve cam kaselere boşaltın. İster sıcak ister buzdolabında beklettikten sonra tüketin.

Kakaolu Enfes Sunum
Kakao çekirdeklerinin eşsiz lezzetini süt ile buluşturarak ortaya çıkan kakaolu puding, unutulmaz bir tatlı olarak yer edinir. Ambalaj üzerindeki tarife göre pişirip kaplara boşaltın ve soğumasını bekleyin. Üzerine birkaç parça badem ya da fındık koyarak hoş bir sunuma sahip olabilirsiniz.
Çilek Rüyası
Çilekli pudingi küçük büyük herkes sever. Dalından kopmuş mis kokulu çileklerden oluşan bir tatlı, her zaman hafif ve doyurucudur. Üstelik süt ile bütünleşerek sağlıklı bir sunum haline gelir. Üzerine Hindistan cevizi ve çilek dilimleri koyarak servis edebilirsiniz.

Gerçek Çikolatadan Alternatif Tatlar
Herkesin sevdiği çikolata, puding olarak da vazgeçilmez tatlılar arasında yer alır. Üstelik çikolatalı puding severler için Carte D’or, alternatif tatlar da geliştirir. Çikolatalı bademli, çikolatalı fındıklı, çikolatalı portakallı ve biter çikolatalı puding çeşitleri, çikolatanın doyulmaz hazzını yaşatır. Çikolatalı pudingin sadeliğini sevenler bitter çikolatalıyı da sevebilir. Bademli ya da fındıklı, aroması ile hoş bir koku ve tada sahiptir. Çikolata ve portakalın uyumu ise bambaşkadır.

Antep Fıstıklı Dayanılmaz Sunum
Antep fıstıklı, yeşil bir puding yemek Carte D’or ile mümkün. Fıstığın ve sütün uyumunu ancak tadarak öğrenebilirsiniz. Paket üzerindeki tarife göre pişirip üzerini Antep fıstığı ve Hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz.

Vanilya Saflığı
Vanilyalı puding, bir pudingin tadını, lezzetini ve yapısını en saf haliyle sunar. Sütün ve eşsiz vanilya aromasının bir araya geldiği sütlü tatlı, hafifliği ile her zaman tercih edilir. Üzerini beyaz çikolata parçaları, badem kırıkları ya da tarçın ile süsleyerek servis edebilirsiniz.


15 Mayıs 2016 Pazar

Beşamel Soslu Tavuk Yapmaya Ne Dersiniz?


BEŞAMEL SOSLU TAVUK YAPMAYA NE DERSİNİZ?
Beyaz et kullanılarak hazırlanan et yemekleri, lezzetli olmalarının yanı sıra son derece besleyici ve sağlıklı da olurlar. Ortalama 45 dakika pişirme süresi olan beşamel soslu tavuk tarifini ailenize, arkadaşlarınıza ve sevdiklerinize hazırlayabilir, bir arada olduğunuz zamanlarda keyifle yiyebilirsiniz.
6 ila 8 kişilik olan tarifi arzu ederseniz ölçüleri değiştirerek daha çok veya daha az kişiye de yapabilirsiniz.

Beşamel Soslu Tavuk Malzemeleri
1,5 kg but sarma ya da tüm tavuk
1 çorba kaşığı tuz
1 çay kaşığı tuz
3 büyük patates (küp küp doğranmış)
3 tane havuç (küp küp doğranmış)
2 su bardağı bezelye (dondurulmuş veya konserve)
1 kase kaşar peyniri (rendelenmiş)
1 su bardağı sıvı yağ
Beşamel sosu için;
6 kaşık un
125 gram tereyağı ya da margarin
1 tatlı kaşığı kırmızıbiber
1 tatlı kaşığı karabiber
Beşamel Soslu Tavuk Hazırlanışı
1. Tavuğu bir tencereye aldıktan sonra üstünü geçecek kadar su ve 1 çorba kaşığı tuzu ekleyin. Su kaynayıp tavuklar haşlandıktan sonra su yüzeyinde biriken köpüğü alın. Haşlanan tavuğu kevgirle süzülmeye bırakın ve bu suyu ayrı bir kaba aktarın. Süzülen ve soğuyan tavuğu kemiklerinden ayırın ve derin bir kaba alın. Etleri elinizle küçük parçalar haline getirin.
2. Küp küp doğranan patates ve havuçları sıvı yağda kızartın, ardından bir tabağa çıkarın. Kızarttığınız bu malzemelerin üzerine karabiber, kırmızıbiber ve 1 çay kaşığı tuzu ekleyin. Karışımın içine bezelyeyi ve kemiklerinden ayırdığınız tavuk etlerini de ilave ettikten sonra orta boy bir tepsiye bu malzemeleri yayarak boşaltın.
3. Genişçe bir tencerede margarin ya da tereyağını eritin. Erimeyle eş zamanlı olarak unu ekleyin ve orta ateşte kavurmaya başlayın. Unun rengi sarıya dönmeye başlayınca ayırdığınız tavuk suyundan kepçe yardımıyla alarak bu karışıma ilave edin. Karışım, boza kıvamına gelinceye kadar karıştırmaya devam edin. Beşamel sos fokurdamaya başlayınca altını kapatın ve mikser yardımıyla sosu karıştırın. Bunun amacı, sos içerisindeki unun topaklanmasını önlemektir.
4. Tepsideki tavuklu harcın üzerine beşamel sosu, her yere eşit miktarda ekleyin. Sosun üzerine rendelenmiş kaşar peynirini serpin. Önceden 180 derecede ısıttığınız fırına tepsiyi yerleştirin ve yemeğin üzeri kızarınca fırından çıkarın. Soğuduktan sonra dilimleyerek servis edebileceğiniz yemeği, arzu ederseniz salata veya pilavla birlikte de değerlendirebilirsiniz.
Dilerseniz tarife mantar ekleyerek beşamel soslu mantarlı tavuk; yemeği fırın yerine doğrudan ocak üzerinde pişirerek beşamel soslu mantarlı tavuk sote  de yapabilirsiniz. Tarifi isteğinize göre yorumlayarak yeni lezzetlere ulaşabilirsiniz.
“Bugün ne yemek yapsam?” diye düşünüyor ve hem leziz hem de yapması kolay yemek tarifleri arıyorsanız Knorr’un sizler için hazırladığı birbirinden lezzetli yüzlerce kolay ve nefis yemek tarifine http://www.herkessofraya.com/adresinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon



New York'a taşındığımdan beri çok seyrek paylaşımlar yapabiliyorum. Bunun sebebi süper meşgul bir insan olmam değil, kaldığım evde fırın, mutfak malzemesi vs olmaması. (Bunu galiba daha önce yazdım ben, ama olsun) Hal böyleyken çok sıkıcı bir yemek skalam oldu. Dışarda yemiyorsam neredeyse her gün aynı şeyler :D Arada bir ufak ufak da olsa yeni şeyler denemeye çalışıyorum veya en azından daha az sıkıcı yemekler yapmaya. Tabi bir de bunların tavada yapılıyor olması lazım :D Bir de tek ben yiyeceğim için hiç uğraşasım gelmiyor, sonuçta yemek paylaşınca güzel olan bir şey.

Benim New York sıkıntılarımı bir kenara bırakalım, geçelim bugünkü tarife. Öncelikle somondan başlamak istiyorum ve bu konu hakkında söyleyeceklerim var. Marketlerden aldığımız, o mis gibi sandığımız kocaman Norveç somonları çoğumuzun bildiği gibi farm-raised yani çiftliklerde üretiliyor ve çiftliğin şartlarına göre yararından çok size zarar verme olasılı da var. Şimdi araştırdıklarım sonucu bu konuda öğrendiklerimi bir özetleyeyim:


  • Çiftlikte yetişen balıklardaki hastalık oranı daha yüksekken vahşi avlanan balığınki oldukça düşük.
  • Çiftlik balığı daha düşük omega-3 içerirken daha fazla yağ içerğine sahip, vahşi balık omega-3 içeriği olarak daha yüksek ve daha az yağlı.
  • Çiftlik balığında fazlaca toksik içeriğe rastlanmış.
  • Çiftlik balıklarını hastalıklardan korumak için antibiyotikli yemler ile besliyorlar.
  • Çiftlik balıklarının yemlerinde haşere ilaçları vs bulunma ihtimali yüksek oluyor.
  • Çiftlik somonlarına vahşi somonun rengini vermek için ekstra kimyasal içerikli yiyecekler veriliyor, böylece eti biraz pembemsi bir hal alıyor. 
Çiftlik balıkları eğer çiftlik okyanusa kurulu ise vahşi balıklarla (özellikle somon) hemen hemen aynı oranda cıva içerebiliyor. Bu arada evet, vahşi avlanan balığın da sorunu bu. Bu yüzden haftada 2-3 kezden fazla deniz ürünü önerilmiyor. Özellikle somon ve ton balığı yeme miktarına dikkat etmemiz lazımmış. Civa zehirli ve özellikle kadınlar için tehlikeli.

Tabi tüm bunlar sadece somon için değil, o hüplete hüplete yediğimiz karidesler, kalamarlar ve diğer deniz ürünleri için de geçerli.

E ne yapalım, yemeyelim mi balık şimdi derseniz inanın ben de bilmiyorum. Böyle şeyleri okudukça, öğrendikçe hiçbir şey istemiyor zaten insan. Burda vahşi avlanmış balık bulmak mümkün ama Türkiye'de hiç denk geldiğimi hatırlamıyorum. Bu aşamada sanırım yapılacak şey çiflik balığı da olsa organic sertifikalı, antibiyotik vs kullanmayan bir üretici bulmak. Bu konuda hepimize bolşans. Türkiye gibi insan sağlığı, hayatanın zerre değeri olmayan ülkede böyle bir şey bulabilirsek çok şanslıyız.

Hadi oldu da denk geldik diyelim, vahşi somonu çiftlik somonundan nasıl ayırt ederiz?
1. Renk: Vahşi somon daha parlak, daha kırmızımsı bir somon renginde oluyor. Çiftlik somonu daha soluk ve pembemsi.
2. Yağ dokusu: Somonun o beyaz beyaz çizgilerini hepimiz biliriz, işte o yağdan oluşan çizgiler çiflik somonunda çok belli ve beyaz beyazken vahşi somonda belli belirsiz, incecik oluyor.


Tüm bunlardan sonra hala somon pişirmek isterseniz tarife geliyorum. Somon yerine güvendiğiniz başka bir balık tercih edebilirsiniz.

Yine somon veya balık yerine protein tercihinizi organic yumurta, tavuk veya hindiden yana kullanabilirsiniz. Bu sosla hindi de tavuk da çok yakışıyor. Yumurtaya sadece kırmızı biber serpiştirin yeter haha.

Avokado soslu makarna ne?

Avokadolu soslu makarna, efendim, yapılışı oldukça basit, kendisi oldukça lezzetli bir alternatif. Ilık veya soğuk tüketebilirsiniz ve dediğim gibi poşe yumurta ile de oldukça gideri var. Mutlaka deneyin.

Akçaağaç şurubu?

Bu maple syrup denen pankeklerin üstüne döke döke yediğimiz şurup. Türkiye'de bulunuyor bazı marketlerde ve internet sitelerinde. Bulamasınız mı? Hiiiç dert değil, ballı yapın. Zaten oldukça basit bir sos. İstediğiniz gibi oynamak da serbest. İsterseniz hardal ekleyebilir veya biraz soya sosu ekleyebilirsiniz.



Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon

Avokado Soslu Makarna


Avokado Sosu
4 kişilik
3 orta boy, yenecek kadar yumuşamış ama hala yeşil ve formda olan avokado
2 yemek kaşığı yoğurt (tercihen süzme)
1 küçük limon veya misket limonu suyu
1 diş sarımsak (rendelenmiş veya küçük küçük doğranmış)
Karabiber

Avokadoları blendır veya rondodan geçirip pürüzsüz bir hale getirin. (Bende bu aletler olmadığı için çatalla ezdim, fotoğraftaki gibi birazcık pürüzlü oldu)

Avokado püresine misket limonu suyu, yoğurt, tuz, karabiber ve sarımsağı ekleyip tekrar rondoda veya elinizle bütün malzemeleri tamamen karıştıracak şekilde karıştırın.

Tercih ettiğiniz, önceden haşladığınız makarnayla sosu karıştırın. (Ben tambuğday makarna kullandım)


Akçaağaç Şurubu/ Bal Soslu Somon

1 diş ince rendelenmiş sarımsak
1 yemek kaşığı elma sirkesi veya kırmızı şarap sirkesi
1/4 bardak akçaağaç şurubu veya 2-3 kaşık bal (4-5 kaşık su ile seyreltilmiş)
tuz
350-400 gr Somon (veya tavuk, hindi vs)
Somonu pişirmek için yağ (ben çok az sızma seytinyağı kullandım, balığın kendisi yağlı zaten)

Akçaağaç şurubu veya balı sirke, sarımsak, tuz ve sevdiğiniz baharatlarla karıştırın.

Kalın tabanlı bir tavayı zeytinyağı ile hafif yağlayın. Isıtıp somonları bırakın ve üzerine bir kapak kapatarak 10 dakika kadar kısık ateşte pişirin. Daha sonra ateşi orta seviyeye yükseltip sosu dökün ve yine kapağı kapatıp 5 dakika pişirin. Daha sonra kapağı alıp, sosu karamelize olup katılaşıncaya kadar orta ateşte pişirin. Somonun yüzü hafif kızaracak ve karamelize olacak ama isterseniz benim fotoğraftakilerden biraz daha fazla tutabilirsiniz tavada, böylece daha karamelize bir yüzey elde edersiniz.


Tavuk veya hindi ile yapmak isterseniz tavuğunuzun iyice piştiğinden emin olunca sosu aynı şekilde ekleyin. Tavuğu isterseniz pane harcı vs ile de kaplayıp, kızarttıktan sonra sosta karamelize edebilirsiniz.


Avokado soslu makarnayı tabaklara alıp üzerine somon dilimlerini paylaştırın. Biraz karabiber, ince doğranmış maydanoz veya yeşil soğan serpiştirin.


 






13 Mayıs 2016 Cuma

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR YEMEĞİ



ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR YEMEĞİ NASIL YAPILIR?
ENGİNAR YEMEĞİ TARİFİ
Enginarın en sevdiğim yemeğidir.. Yapımı oldukça basit fakat çok lezzetlidir.. 

Yemeklerimde ve salatalarım da kullandığım zeytinyağı ise  NerminHanımZeytinliği ' n den...

 Kaz Dagları' nın eteklerinden henüz olgunlaşmamış zeytinlerin Ekim ayında yere değmeden toplanıp aynı gün içinde +27 derecenin altında hijyenik koşullarda soğuk sıkım( cold press) yöntemiyle sıkılarak ve bir zeytinyağında olması gereken yoğun yeşil, meyvemsi tat ve kokuya sahip Erken Hasat ve Soğuk Sıkım NerminHanımZeytinliği " OVILO" marka ...Hani kahvaltılarda içine pul biber, kekik ekleyip ekmek bandırabileceğiniz tatta bir zeytinyağı...
Bu arada başarılı kadın girişimcileri her zaman alkışlamak gerekiyor 


  • MALZEMELER:
  • 5 adet çanak enginar
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 4- 5 adet taze soğanın yeşil kısmı
  • 2 adet kesme şeker
  • yarım limon suyu
  • 1 çay bardağı su
  • bir tutam dereotu
  • YAPILIŞI:
  • Enginarları kararmaması için limonlu suda bekletin.
  • Enginarları iri parçalara bölün.( Ben dörde böldüm)
  • Taze soğanın yeşil kısmını iri parçalar halinde doğrayın.
  • Bir tencereye zeytinyağını alın,taze soğan, enginar,şeker,tuz , limon suyu ve 1 çay bardağı suyu ekleyip, kısık ateşte enginarlar yumuşayıncaya kadar pişirin.
  • Pişmenin son aşamasında dereotunu ince kıyım doğrayıp, üzerine koyup, altını kapatın
  • Servis esnasında üzerine zeytinyağı gezdirebilirsiniz.
  • AFİYET OLSUN

12 Mayıs 2016 Perşembe

Yabani Pirinç ile Yaza Sağlıklı Başlangıç

      YABANİ PİRİNÇ İLE YAZA SAĞLIKLI BAŞLANGIÇ

  Promedia' nın davetiyle katıldığım  sağlık ve beslenme avantajları nedeniyle tüm dünyada kullanımı her geçen gün artmakta olan yabani pirinç kullanımı konusunda düzenlenen etkinlik için Nişantaşı Kırıntı Restauranttaydık... Yabani Pirinç ile hazırlanmış nefis bir menü bizleri bekliyordu...


İçeriğindeki yüksek lif, protein, mineral ve vitaminler ile mutfaklarda kullanımı artan yabani pirinç ile yapılmış çeşitli yiyecekler, Kırıntı Restaurant’ın menüsünde bulunuyor. USA Rice Federation tarafından gerçekleştirilen “Yabani Pirinç ile Yaza Sağlıklı Başlangıç” etkinliğinde ev sahipliği yapmanın kendilerini çok memnun ettiğini belirten Kırıntı Restaurant işletme sahibi Deniz Erkul, müşterileri arasında yabani pirinçli menülere olan ilginin giderek arttığını vurguladı...
Deniz Erkul bizleri o kadar sıcak ve samimi ağırladı ki Kırıntı Restaurantın üçüncü katında bulunan toplantı salonunda bizleri evimizde hissettirdi....Teşekkür ederiz...
Adres:
Abdi İpekçi Cad. No:32
Şişli - Nişantaşı 
(0212) 291 26 92


Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger: “ Tahıl Grubunun En Değerlisi Yabani Pirinç”
Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger ise yabani pirincin diğer tüm tahıllar arasında en yüksek besin değeri içeriğine sahip olduğunun altını çizdi. Özger; “Yabani pirincin en önemli özelliklerinden biri de glütensiz olması. Glüten intoleransı Türkiye’de çok yaygın. Bu nedenle glütensiz yiyecek tüketiminde yabani pirinç öneriler arasında başı çekiyor. Bununla birlikte yabani pirinci normal pirinç ile karşılaştırdığımızda 2 kat daha fazla protein, çok daha az yağ, 6 kat daha fazla lif, 2 kat daha fazla demir, 4 kat daha fazla fosfor, 3 kat daha fazla kalsiyum ve 5 kat daha fazla potasyum içerdiğini görüyoruz. Ayrıca yabani pirinç yüksek antioksidan içeriğe sahip olmasıyla yaşlanmayı geciktiriyor” dedi.

Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger'in RENKLERLE DİYET adlı kitabı...İçinde değerli bilgiler ve sağlıklı   reçetelerden oluşuyor...

İpek Ağaca’dan Bahar Ayları İçin Beslenme İçin Önerileri

Gerçekleştirilen etkinlikte yabani pirincin, kalp hastalıkları, kanser, diyabet ve obezite risklerini azaltmaya yardımcı etkilerini de özetleyen Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger ayrıca, dengeli ve sağlıklı beslenme için önerilerini şöyle sıraladı;

Yabani Pirinç: Yabani pirinçteki yüksek lif içeriği bağırsakların düzenli çalışmasına destek olur. Ayrıca toksinlerin temizlenmesinde yararlı etki göstermektedir.
Ceviz: Tüm yemişler arasında en yüksek Omega 3 ve polifenol (çok güçlü antioksidan) içeriğine sahip olan ceviz, kilo kontrolünde, kalp hastalıkları ve kanserden korumada etkili. Düzenli tüketildiğinde ise iltihaplanma önlemeye yardımcıdır.
Mor Renkli Besinler: Böğürtlen, patlıcan, kırmızı pancar ve yaban mersini gibi mor renkli besinler, anti aging özellikte olduklarından yaşlanmayı geciktirmede etkilidir. Bize dinçlik verirler.
Yeşil Renkli Besinler: Marul, roka, avokado, yeşil üzüm ve yeşil erik gibi yeşil renkli besinler, C vitamini ve mineraller açısından son derece önemlidir. Her gün en az 1 avuç tüketilmelidir.
Kırmızı Renkli Besinler: Domates, karpuz, çilek, greyfurt ve nar gibi kırmızı renkli besinler güçlü antioksidan likopen içerirler. Dolayısıyla kanser hastalıklarına karşı korunmada kırmızı renkli meyve ve sebzeler mutlaka diyetimizde bulunmalıdır.
Sarı Renkli Besinler: Havuç, şeftali, kayısı, bal kabağı ve hurma gibi sarı renkli besinler, bağışıklık sistemini güçlendirmek için yüksek betakaroten içeriği ile dikkat çekerler. Özellikle mevsim geçişlerinde bize destek olurlar.
Kuru Baklagiller: Soya fasulyesi, barbunya, mercimek, nohut, kuru fasulye ve bezelye gibi çeşitleri ile kuru baklagiller, bitkisel proteinden zengin, uzun süre tok kalmayı sağlayan önemli birer lif kaynağıdır.  
Su: Halsizlik, bağ ağrısının sebebi çoğu zaman unuttuğunuz sudan kaynaklanıyor olabilir. Daha sağlıklı, formda ve enerjik olmak için su içme alışkanlığı kazanmalısınız. Gün içerisinde ortalama 2 lt. su içilmelidir.

Ve sırada nefis bir  öğle yemeği bizleri bekliyor...







  

Yabani Pirinç:
  • Amerika'ya özgü su çim bir ile üç metreye kadar büyüyebilir ve köklerini ıslak toprak derinliklerine yerleştirir.
  • Yüksek nem içeriğinden dolayı (%40 ) ,yeni hasat edilmiş yabani pirinç işlenmemiş halde pek uzun süre dayanmamaktadır. Bu nedenle tanelerdeki nem oranı çeşitli işlemlerle %10 'un altına çekilmektedir.
  • Nemin çekilmesi ,hububatın yeşil rengini koyu ,neredeyse siyaha yakın bir kahverengiye dönüştürmektedir.
  • Yabani pirincin düşük yağ oranı,niteliğinde herhangi bir kayıp olmaksızın uzun bir depolama ömrünü mümkün kılmaktadır.
  • Yabani pirinç saf olarak ya da diğer pirinçleri birlikte harmanlanmış bir şekilde kullanılabilir.Yabani pirinç ile pişirilmiş pilav lezzetinin yanı sıra balık ve et yemeklerinin yanı sıra vejetaryen yemeklerle birlikte sunulabilmektedir .
  • Çizilmiş yabani pirinç : Yabani pirincin üzerindeki siyah kepek tabakasının mekanik olarak çizilmesi sonucunda elde edilir.
  • Böylelikle yabani pirinç hızlı su çeker ve pişirme süresi azalır.
  • Çizilmemiş yabani pirincin pişmesi süresi 45-50 dakika iken ; çizilmiş yabani pirincin pişmemiş süresi 20 dakikadır.
  • Ayrıca hızlı pişmemiş süresi sayesinde diğer orta taneli pirinçleri rahatlıkla karıştırılarak kullanılabilir.
  • Yabani pirinç pişirmeden önce suya yatırılmamışsa,dört katı tuzlu suda 45 ila 55 dakika suyu çekilen kadar pişirin.
  • Tanelerinin üçte ikisi açılıp, krem rengi içleri ortaya çıktığında yabani pirinç pişmiş demektir.
  • Eğer çizilmiş yabani pirinç temin edemezsiniz, normal yabani pirinci 45-50 dakika pişirilir ve sonradan azar azar porsiyonlarda kullanmak üzere dondurucuda saklayabilirsiniz.
  • Doğru soğutulmuş yada dondurulmuş pirinç sorunsuz bir şekilde yeniden ısıtılabilir. Pirinci 1:8 oranında sıvı yağ yaklaşık 5 dakika 75 C de ısıtıp ve hemen servis edebilirsiniz. Hızlı pişirme için mikrodalga fırında kullanılabilir.
  • Pişmemiş yabani pirinç kapalı kaplarda ,serin ve karanlık bir yerde muhafaza edilebilir.
  • Pişmiş yabani pirinç ise buzdolabında 2 -3 gün ve dondurucuda 6 ay saklanabilir. 

4 Mayıs 2016 Çarşamba

SAÇAKLI POĞAÇA


SAÇAKLI POĞAÇA NASIL YAPILIR?
SAKALLI POĞAÇA TARİFİ
SAÇAKLI POĞAÇA
Muhteşem bir hamur tarifidir... Bu hamur reçetesini çeşitli poğaça şekillerinde kullanabilirsiniz...5 çayları için hem nefis hem görsel bir poğaça tarifi...Uç kısımlarını ister kıyılmış maydanoza ister rendelenmiş kaşar peynirine bulayabilirsiniz.. Açık büfe sunumlarında tek lokmalık poğaçalar yapabilirsiniz..







  • MALZEMELER:
  • 2 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı sıvı yağı
  • 3 adet yumurta ( 1 sarısı üzeri için)
  • 3 yemek kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 50 gram oda sıcaklığında tereyağı veya margarin
  • 1 paket yaş maya
  • aldığı kadar un (7,5 - 8 su bardağı un)
  • İÇİ İÇİN:
  • krem peynir
  • lor veya beyaz peynir
  • kaşar rendesi veya
  • kıyılmış maydanoz
  • Üzeri için:
  • haşhaş tohumu- çörek otu veya susam
  • YAPILIŞI:
  • Yoğurma kabına ılık sütü, şeker ve yaş mayayı alın.Maya eriyinceye kadar karıştırın.
  • Üzerine tereyağı,sıvı yağ, yumurta alıp karıştırın.
  • Tuz ve azar azar unu ilave edin.Hafif ele yapışan bir hamur yoğurun.
  • Hamurun üzerini örtüp ılık bir ortamda hamur 2 kat olana kadar mayalanmaya bırakın..
  • Mayalanan hamurdan yumurta büyüklüğünde bezeler koparın.
  • Yuvarlak veya oval şekiller verin.
  • Aralıklarla yağlanmış fırın tepsisine dizin.
  • Üzerlerine yumurta sarısı sürün ve 10 dakika daha tepside mayalanmasını bekleyin.
  • 180 derecelik ılık fırında üzerleri hafifi kızarıncaya kadar pişirin
  • Krem ve beyaz peyniri ezerek karıştırın.
  • Pişen poğaçaları bıçakla çok uca inmeden kesin.
  • Arasına peynir karışımdan koyun.
  • Uç kısımlarını arzuya göre kaşar rendesine veya kıyılmış maydanoza bulayarak servis yapın.
  • AFİYET OLSUN

tavada kalkan ciğeri

Tavada kalkan ciğeri nasıl yapılır? Tavada kalkan balığını pişirmek için; kalkan ciğeri bol su ile yıkanır ve kurulanır. Tavada yapacağınız ...