30 Eylül 2017 Cumartesi

Ayşen Laçinel’den Başarının 10 Altın Kuralı




AL Danışmanlık’tan, başarı için kulağa küpe 10 altın öğüt!

Markalara danışmanlık yapan, yüzlerce yönetici yetiştiren ve eğitimler veren AL Danışmanlık firması, 10. kuruluş yıldönümünü, dost ve iş dünyasının önde gelen simalarının katıldığı bir davette önceki gün kutladı.

10. yılını kutlayan AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şunları söyledi: “Bir araya geldiğim kişi ve kurumların; güçlü yönlerini fark ederek öne çıkarmalarında, güçlü olmayan yönlerini ise güçlendirmelerinde, bir yol arkadaşı, bir rehber, bir danışman olarak katkı sağlıyorum” dedi.

Perakende, gayrimenkul, otomotiv, üretim, hizmet, eğitim sektörlerinde önde gelen markalara danışmanlık yapan, eğitim ve insan kaynakları sistemleri kuran, kurumsallaşma projeleri yürüten Ayşen Laçinel, başarının sırrı için kulağa küpe 10 altın öğüt açıkladı.

Ayşen Laçinel’den başarının sırrı 10 altın kural

1-Sevilerek yapılan iş başarıyı getirir.

2-Başarı da maddi  ve manevi takdiri sağlar.

3-Para için iş yapmayacaksın, değer katmak için iş yapacaksın.

4-Başkalarının, senin için veya hedeflerin için söylediği olumsuz sözlere inanmayacaksın. Yine de, eleştirilere açık ol ve anla.

5-Sen, sana söylenen değilsin. Bunu hep bileceksin. Tek ve biriciksin. Değerlisin.

6-Seni tek ve biricik yapan yeteneğini, ilgini fark et.

7-Başarısızlığın en büyük deneyim olduğunu hatırla. Bundan ders al ve hedef koy. Hep, hedeflerin olsun. Başaracağına inanmaktan ve çalışmaktan vazgeçme.

8-Mutlu olmayı, hedeflerin gerçekleştiğinde yaşayacağını sanma. Şimdi varsın ya; varolmanın huzur ve mutluluğunu, şimdiki zamanı fark et.

9-Seni, sevenler, beğenenler, hayranların olacaktır. Elbette bundan memnun ol. Bununla birlikte, hayranların giderse de, senin değerinin değişmediğini bil.

10-Hayat güzeldir, insanlar özel ve değerlidir. Değer verdiğini hissettir. Bazen üzülür, bazen sevinirsin. Aslolan yaşamak ille de yaşamak; kendini, çevreni, dünyayı varoluş amacını aramaktır.



24 Eylül 2017 Pazar

Yabanmersini, Portakal ve Cheesecake Kremali Pasta




Oncelikle Turkce karakter kullanamadigim icin uzgunum. Kullandigim bilgisayar desteklemiyor

Instagram'dan istediginiz tariflerin ne yazik ki hepsini yazamiyorum, veya yazabileceklerimi de hemen yazamiyorum. Bazi tariflerde ne yazik ki Turkiye'de olmayan veya kolay bulunmayan malzemeler veya evlerde olmayan ekipmanlar kullaniyorum. Bulamayaciginiz, veya bulsaniz bile ithal oldugu icin acayip yuksekli urunlerle tarif yazip hadi yapin madem de demek istemiyorum. Eger bu tarz urunlerin alternatifi varsa ona gore yaziyorum bazen ama bazi tariflerde de ayni sonuc elde edilmiyor. Mesela icine damla cikolata seklinde yerfistigi kremasi parcaciklari ekledigim brownie kurabiye. O kadar mesaj geliyor ki o kurabiye icin... Bu yuzden mesaj atanlara ozel olarak cevap yazip anlatiyorum. 


"Blogumdaki brownie kurabiye tarifini yaptim, icine de yerfistigi kremasi parcaciklari ekledim." Evet, siz de merak ediyorduysaniz kurabiyenin tarifi blogumda zaten var ama iste biraz modufuye edilip, ekle cikar yapilmisi.

Gelelim bu pastaya... Komsum (Organik yiyecekler ve organic pet yiyecekleri satan bir sirin bir dukkan) dukkaninda elinde kalan yenebilir cicekleri atacagina ben kullanirim diye bana getmis, ben de tabi ki hemen pasta yaptim sirf cicekleri kullanmak icin :) 



Yabanmersini burda oldukca ucuza bulunan ( tazesinin yarim kilosu 3 Kanada dolarina geliyor, 8 lira civari) bir meyve. Ozellikle dondurulmusu her markette ve tabi ki daha da ucuz. Hatta yabani yabanmersini diye bir turu var, minik minik. Pisirince kendini salmiyor, keki sulandirmiyor. Hal boyleyken bol bol kullanabiliyoruz ama biliyorum, Istanbul disindaysaniz bulmaniz biraz daha zor bu yuzden dondurulmus frambuaz veya bogurtlenle de deneyebilirsiniz. Bogurtlen taneleri cok buyuk olursa bicakla ikiye bolun bu arada :) 


Krem peynirli krema da yine bizim krem peynirlerden farkli, labne peynirinden bayagi bi farkli bir krem peynir ile yapiliyor. (Umarim Kraft markasi yakinda Turkiye'ye tasir veya uretir. Baya satilacagina eminim.) Ama Turkiye'de yasarken ben de labne veya taze oeynir kullanarak cok benzer (bence daha da lezzetli) kremalar yapiyordum. Blogda da tarifler var. Kremadaki en onemli nokte peyniri suzmek. Diger halde icerigindeki su miktarindan dolayi yag ile birlesince kremanizi kesebilir. 


Bu pastayi portakal yerine limon veya greyfurtla da yapabilirsiniz. 

Yabanmersini, Portakal ve Cheesecake Kremali Pasta





Yabanmersinli Kek Katlari 

Ben bu tariften 2 tane, oldukca kalin 16 cm capinda iki kek elde ettim. Tarifin orijinalinda 3 kalip kullanip, kekleri katlara ayirmadan kullanmislardi ve haliyle oldukca yuksek bir pasta oluyor. Ama benim keklerim zaten yuksek oldugi icin, ve de falz katli ve buyuk bir pasta yapmak istemedigim icin sadece bir kekten bir pasta yaptim.  Digerini sarip, dondurucuda sakladim ve 3 gun sonra onunla da yeni bir pasta yaptim. Zaten tarifteki krema da bana cok gelmisti, bu yuzden onun da yarisini guzelce sarip, dolaba kaldirmistim sonra kullanirim diye.. Siz de kekinizi ilitip, sera ile iyice sarip dondurup daha sonra kullanabilirsiniz. Kremaniz dondurmanizi tavsiye etmem..

420 gr un (3 bardak+2 yemek kasigi)
3 cay kasigi kabartma tozu
1/2 cay kasigi tuz
225 gr tereyag
400 gr seker (2 bardak)
4 yumurta (200 gr)
1 portakalin rendesi
160 gr sut (3/4 bardak)
60 gr portakal suyu (1/4 bardak)
300 gr yaban mersini (taze veya dondurulmus, veya frambuaz, bogurtlen vs) (ben dondurulmus kullandim)

Firini 175C'ye ayarlayin. 2 adet 20 cm capinda cember kalibi (veya 3 tane 16 cm) hazirlayin.
Sut ve portalal suyunu karistirin.

Un, tuz, kabartma tozunu bir kaba alip karistirin veya eleyin. 

Tereyag ve sekeri 3 dakika boyunca once orta, sonra hizli devirde cirparak, rengi acilana kadar cirpin. Yumurtalari cirpiciniz yavas devirde calisirken teker teker ekleyin ve her seferinde iyice karistigindan emin olun. 

Yumurtalar ve yag birbirine karisinca unun yarisini ve sutun yarisini ekleyip karistirin. Daha sonra kalanlari ekleyip, puruzsuz bir hamur elde edene kadar yavas devirde cirpin/karistirin. Bu asamadan sonra meyveleri ekleyin ve sadece hamura karisana kadar tahta kasik veya spatula ile alt ust ederek yedirin.

Hamurunuzu hazirladiginiz kaliplara paylastirin ve 40 dakika kadar pisirin. (Her firinin pisirme suresi fark edebileceginden 35. dakikadan sonra kurdan testi ile kontrol ederek kek hamuru tamamen pisinceye kadar pisirin.)

Kekler pisip iliyana kadar kremanizi hazirlayin.


Portakalli Cheesecake Kremasi

Ben bu kadar kremayi fazla buldum ve bu krema ile iki kere pasta yaptim. Siz kremasi cok seviyorsaniz hepsini kullanabilirsiniz. 

500 gr suzulmus taze peynir veya suzulmus labne
225 gr yumusak tereyag
4-5 bardak pudra sekeri
1 tatli kasigi vanilya ozutu
1 portakalin ince rendelenmis kabugu
2 yemek kasigi portakal suyu


Tereyagini 3 dakika boyunca rengi acilip pofuduk bir hal alana kadar cirpin. (stand mixerle yapacaksaniz balon cirpiciyi kullanabilirsiniz, ben pedal aparattan daha rahat buluyorum onu.) Daha sonra portakal suyu, portakal kabugunu ve vanilyayi ekleyip 1 dakika daha cirpin. Tereyagini temiz bir kaseye alin. Krem peynirinizi 1-2 dakika puruzsuz bir kivam alana kadar cirpin, sekeri ekleyin ve tamamen karisana kadar cirpin. Tereyag ve cirpilmis peyniri yavas devirde, birbirine tamamen karisana kada, fazla cirpmamaya ozen gosterene kadar karistirin/cirpin. 

(Genelde tereyagi cirpip krem peyniri ve sekeri ekliyorlar ama turkiyedeki peynirlerin su orani daha yuksek oldugu icin kremaniz cokebilir. Ben bahsettigim sekilde yapmayi daha garanti buldum.) 

Kremanizi kekiniz hazir olana kadar dolapta saklayabilirinisiz.


Kekleri firindan alip, soguttuktan  sonra ilk kat kekin uzerine kremanizdan surun. (Dedigim gibi, krema miktari biraz bol oldugu icin zevkinize gore bolbol veya ince bir katman olarak surebilirsiniz) Kekin ikinci katini koyup, tum keki krema ile kaplayin. 


Ben kremanin bir kismina kayisi rengi gida boyasi ekleyip ombre sekilde kapladim. Daha sonra yenebilir cicekler ve taze yabanmersinleri ile dekor yaptim. 




Orijinal tarif  The Cake Blog'tan alindi. Eger ingilizce anliyorsaniz ve pasta yapmayi seviyorsaniz tavsiye ederim.

18 Eylül 2017 Pazartesi

Kuru Incir ve Kayısılı Kek / Spiced Dried Fig and Apricot





*Scroll down for the English recipe





Sonbahar yavastan serinligini hissettirmeye başlamıştı ki havalar birden bire tekrar ısındı ve bugun 30 derecenin ustundeydi. Tam da ne guzel yapraklar kızarmaya baslamış, ben sonbahar moduna girmiştim oysa.

Neyse, biliyorsunuz bir süredir Kanada'da ikamet ediyorum ve iş, okul derken artık pek vakit ayıramıyorum tarif yayınlamaya. Ben bile blogumu unutmuşken blogum vasıtası ile çok tatlı Kanadalı biri ulaştı bana ve beni Bonne Maman marka reçellerle yapılacak, kokteyl tarzı bir yemeğe davet etti. Şimdi siz tabi bilmiyorsunuz ben bayaaaa bi içine kapanık bir insanım ve haliyle önce gitmek istemedim ama sonra şefle tanışacağımı öğrenince atladım. Hazırlanan menüdeki her şey reçellerle eşleştirilmişti. Bir kısmı (etli olanlar) benim damak tadıma çok hitap etmese de denedim hepsini. Bu arada ben daha önce hiç incir reçeli yememişim onu fark ettim. Halbuki çok da sevdim :) Hemen sonra eve giderken kendime biraz rokfor alıp evde incir reçeli ile hüplettim. Bu arada tabi ordan ayrılırken bir sürü reçel verdiler bize. Bana 2 yıl yeter sanırım o reçeller :D


Bir süredir de kuru meyveli ve baharatlı kekleri çok seviyorum. Bu yüzden hazır elimde bir sürü incir reçeli varken neden bunla kek yapmayayım dedim kendi kendime. Zaten daha önce çok yaptığım bir tarife reçelden ekledim, hurma yerine de kuru incir ve kayısı... Yumuşacık mükemmel bir kek oldu. Reçelle gelen incir çekirdekleri de haşhaş gibi ağızda minik minik patlaması benim çok hoşuma gidiyor. Daha önce incirli mus yapmıştım ve o zaman da böyle mutlu etmişti beni :) Sonra yetmedi biraz da üzerine boca ettim yerken. Umarım bütün kavanozları bitirmem ki aslında çok da reçel yiyen biri de değilim ama hadi bakalım.

Incir reçeli kullanmak istemezseniz şeker miktarını 1 yemek kaşığı artırabilirsiniz. (110 gr şeker)


150 gr doğranmış kuru incir
100 gr doğranmış kuru kayısı
75  (1/4 bardak) gr  sıvıyağ
1 bardak kaynar su
1 1/2  çay kaşığı karbonat
110 gr şeker
2 yumurta
2 yemek kaşığı incir reçeli
230 gr  (1 3/4 bardak) un
1/2 çay kaşığı kabartma tozu
1/2 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı tarçın (2.5 gr)
1/4 çay kaşığı öğütülmüş karabiber

Fırını 175 C dereceye ayarlayın.
Baton kek kalıbınızı yağlayıp unlayın.

Doğranmış kuru meyveleri, sıcak suyu, karbonat ve yağı büyükçe bir kasede karıştırıp 15 dakika meyvelerin yumuşaması ve suyun ılıması için bekletin.

Bu sırada, un, tuz ve baharatları ayrı bir kasede karıştırın.

Meyveler yumuşayıp, su ılıyınca içine yumurtaları, şeker ve reçeli ekleyip karıştırın. (su sıcakken eklerseniz yumurtayı pişirirsiniz dikkat edin :) )

Kuru malzemeleri de bu karışıma spatula, tahta kaşık veya el çırpıcısı ile yedirin. (Mikser kullanmayın) Un topakları kalmayınca kek hamurunuzu kalıba doldurup 50-55 dakika pişirin.

Kürdan testinden temiz çıkınca fırından alın ve ılıtıp servis edin.

Bu kek ilk 3 gün yumuşacık taze kalıyor, 4 gün tazeliğini yitirmeye başladığı hissediliyor.

Afiyet olsun :)


•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Spiced Fig and Apricot Loaf Cake




With the first days of fall, I have started to feel somewhat nostalgic. Leaves changing colours, leaving the trees and lying on the earth... Well, I think I am ok with the colour changing part but seeing the leaves under my feet is a little sad to me. At least it's not cold yet though, the weather is still like summer in Ottawa. Sun is still there and warm, and I can still smile up to the sky.

Early fall is also time for figs, right. In my home country, Turkey, I used to eat the figs from the branches. You know, I'd just climb up to the tree, get the fig and eat it there. And of course I grew up and left my fig tree in my memories. So yes, I actually mis figs and its hard to find in here. Since I was craving figs, I couldn't, help making my favourite fig bread. It's a tender, moist cake with the warmness of the spices. I usually make this cake with dried figs, dried apricots, and sometimes dates. This time I also added fig jam, because why not? I already had a jar of fig jam from Bonne Maman Canada event that I was invited to taste a great chef's creations paired with Bonne Maman jams at Bar Laurel. Loved everything I ate there by the way. The chef did a very good job and it was my first time to taste fig jam and I really liked it. Bread, fig jam and blue cheese. OMG. Seriously people, you should eat fig jam and blue cheese and taste the heaven.

So anyway, yes I made a fig cake with fig jam. I was thinking icing the cake with fig jam then I changed my mind to add it into my cake because I wanted a poppseed effect in my cake. YES, the seeds of the figs can pop in your moth like poppyseed do. It's fun! I also added dried apricots to my cake. You can add nuts, if you like.


This cake is perfect with cup of black tea or coffee to my taste. I also like to eat at breakfast too. But the top point is eating this cake when its slightly warm with, some fig jam spread on it.


150 gr  (1 cup) dried figs, chopped
150 gr  (1 cup)  dried apricots, chopped
75 gr  (1/4 cup) oil, I used canola oil but butter works too
240 gr (1 cup) boiling water
1 1/2 tsp baking soda
100 gr (1/2 cup ) sugar
2 eggs
2 tbs fig jam (I used Bonne Maman)
230 gr (1 3/4) cup flour
1/2 tsp baking powder
1/2 tsp salt
1/2 tsp cinnamon
1/4 tsp grounded black pepper

Heat your oven to 350 F (175C)
Prepare your loaf cake pan.

Combine figs, apricots, boiling water and baking soda in a bowl, stir well and let it stand in room temp for 15 min.

Combine dry ingredients in another bowl.

When the figs and apricots ready, add oil, fig jam, sugar and eggs, mix well. Fold in dry ingredients and pour the batter into a loaf pan. Bake it at 350 F (180 C) 45-60 min. Trasfer the cake onto a cooling rack and let it cool down for 15 min. Remove the cake from the pan and enjoy!


Recipe adapted from William Sonoma



9 Eylül 2017 Cumartesi

POİNT HOTEL TAKSİM- TAKSİM OTELLERİ


POİNT HOTEL TAKSİM
POİNT HOTEL
TAKSİM OTELLERİ
TAKSİM
İSTANBUL

Eşim ve ben 16. tanışma yıldönümümüzü,İstanbul'un kalbi Taksim'de, başta Lütfi Kırdar Kongre Merkezi olmak üzere bütün kongre merkezlerine, alışveriş ve sosyal hayatın merkezi İstiklal Caddesi'ne ve birçok eserin bulunduğu tarihi yarımadaya yürüme mesafesinde mükemmel bir konuma sahip   Point Hotel Taksim ' de kutladık...

İstanbul' un gece yaşadığı birkaç noktadan biri olan İstiklal caddesi akşamları cıvıl cıvıl...Tarihi taş binalar gecenin karanlığında ışıl ışıl...Görsel bir şölen havasında...

Otel merkezi bir konumda olduğundan, iş toplantıları, lansman ve çeşitli organizasyonlar için tercih edebilirsiniz.

Point Hotel Taksim, yaşamın ta içinde!


Modern bir tarza sahip ve sanatla iç içe dizayn edilmiş 166 Deluxe Oda, 48 Executive Oda, 10 Junior Suite ve 9 Senior Suite'ten oluşan Point Hotel'de, bütün odalarda ve otel genelinde hızlı kablosuz internet hizmetinden ücretsiz faydalanılıyor.


Tüm odalarda tek büyük yatak veya iki tek yatak seçenekleri, özel banyo, laptopunuzu da rahatlıkla koyabileceğiniz güvenlik kasası, klima, çalışma masası, CD çalar ve televizyon bulunuyor.


Muhteşem bir manzara...


Nice mutlu senelerimiz olsun...


Hayatın getirdiği stresten arınmak için, kapalı havuzun da bulunduğu, Point Spa'nın birçok hizmetinden de ücretsiz faydalanıyor.





View Point Restaurant'ta benzersiz boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemekleri inanılmaz keyifli...




Yerli ve yabancı misafirlerimizi ağırlıyoruz

İstanbul’un kalbi Taksim Talimhane bölgesinde yer alan Point Hotel Taksim, yerli misafirlerin yanı sıra, dünyanın dört bir yanından yabancı konuklarını ağırlıyor. Avrupa, Amerika, Uzakdoğu, Ortadoğu gibi birçok ülkeden konukların tercihi olan Point Hotel Taksim, son dönemlerde özellikle İstanbul’a yoğun ilgi gösteren Arap turistlere ev sahipliği yapmayı sürdürüyor. Otele girdiğiniz anda Türk misafirperverliğinin ruhunu hissedeceğiniz otelin, genel müdürü Nuri Kalyoncu ile yerli misafirleri ve beklentilerini değerlendirdik.

Turizm sektörü hakkında değerlendirmede bulunan Point Hotel Taksim’in Genel Müdürü Nuri Kalyoncu, şunları söyledi:

“Bildiğiniz üzere, iş amaçlı misafirler büyük şehirlere gelirken, genelde tatil için Ege ve Akdeniz bölgesindeki oteller tercih edilmektedir. Otel olarak bizde, ağırlıklı olarak iş amaçlı gelen yerli misafirleri ağırlıyoruz. İş amaçlı otelde kalanlar, bir otelden öncelikle fiyat avantajı ve Türk Lirası vermesini bekliyor; interneti kesintisiz çok iyi kullanabileceği ve temiz tesisleri tercih ediyor. Bildiğiniz üzere yerli turistler, tatil amaçlı olarak, daha çok Güney ve Akdeniz bölgelerini tercih etmektedir. Özetle, şehir otellerinde iş amaçlı, tatil otellerinde tatilleri sırasında, Anadolu’nun birçok şehrinde de kültür amaçlı konaklayarak, tesislerimize ve gittikleri bölgeye ekonomik canlılık katmaktadırlar. Eylül ve Ekim ayı itibariyle, iş hayatında yoğunluğun başlaması, toplantılar, fuarlar, kongrelerin artmasıyla,  iş dünyasına yoğun hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi.

Konaklamaktan buyuk mutluluk duyduğumuz POİNT HOTELTAKSİM' e çok teşekkür ederiz.

SELMA MOLLAOĞLU


tavada kalkan ciğeri

Tavada kalkan ciğeri nasıl yapılır? Tavada kalkan balığını pişirmek için; kalkan ciğeri bol su ile yıkanır ve kurulanır. Tavada yapacağınız ...