4 Ağustos 2016 Perşembe

DURU BULGUR ile KARAMAN VE KONYA GEZİMİZ



DURU BULGUR  İLE KARAMAN VE KONYA GEZİSİ

DURU BULGUR

KARAMAN

KONYA

Duru Bulgur’un ev sahipliğinde Karaman ve Konya illerine şahane bir gezi  yaptık. Uçaktan iner inmez akşam yemeği için Konya’nın meşhur etli ekmekçisi Cemo’ya gittik. Akşam menüsünde; Konya’nın meşhur yemeği bamya çorbası, etli ekmek ve güveçte yoğurt vardı. Yemek sonrasında rehberimiz eşliğinde kısa bir şehir turu ve anlatımıyla Karaman Grand Hotel Karaman’a geçtik.



15 Temmuz // Cuma Kahvaltı sonrasında






Duru Bulgur’un en önemli değeri Taş değirmenlerde kullandığı doğal taş üretiminin yapıldığı Duru Bulgur taş ocağına gittik Doğal taşların nasıl imal edildiğini yerinde gördük. Konglomera adında bu taşın en önemli özelliği;
Doğal olması -
Taşın değirmen taşı formuna uygun olması

Dayanıklı yapıda olması Zengen köyünde bulunan Duru Bulgur taş ocağındaki taşlar Ziya Duru tarafından 1935’te ilk üretimlerde kullanılan taşlar. Üretimi oldukça zor ve maliyetli olan bu taşların tamamen doğal olması bulgurdaki kaliteyi ve lezzeti belirleyen temel unsurlardan biridir. Bulgur üretiminde iki metot bulunuyor; 1. Taş değirmende öğütme 2. Diskli ve çekiçli makinelerde üretim Duru Bulgur, modern tesislerinde taş değirmenlerde üretim metodunu kullanıyor.

Çiftçiden alınan buğday tamamen doğal, değirmenlerde kullanılan taş değirmenlerde tamamen doğal olunca ortaya çıkan bulgurda tamamen doğal, lezzetli ve sağlıklıdır. Duru Bulgur, dökme değirmen taşı kullanmamaktadır. Dökme değirmen taşı birçok taşın bir araya getirilmesi sonucunda olduğu için doğal değildir. Tamamen doğal üretim yapmayı ve doğal ürünlerini tüketicilere ulaştırmayı kendisine misyon edinmiş Duru Bulgur, doğadaki taşları alır ve bulgur üretiminde kullanır. Bu metodu dünya tek uygulayan firma Duru Bulgur’dur.

 Taş ocağından sonra ikinci durak, , Karaman Ekinözü köyünde bulunan buğday tarlası oldu.




 Buğday tarlasında biçerlerle buğdayın nasıl hasat edildiği yerinde incelendik. Duru Bulgur, 2000 çiftçiden en kaliteli buğdayları alır ve üretiminde kullanır.

 Buğday tarlası sonrasında, Karaman organize sanayi bölgesinde bulunan üretim tesislerine geçtik.



Buğdayın tarihi, bulgur olma süreci, toplumlarda tüketim bilinirlilik durumu ve üretim süreci Duru Bulgur Pazarlama ve Halkla İlişkiler Şefi Ayşe Sarımehmet ve Kalite Güvence şefi Tuğçe Aycan' dab dinledik.

Duru Bulgur’un en önemli özellikleri; Doğal taşların kullanıldığı, taş değirmenlerde üretim yapması ve tamamen doğal üretim yapması - Anadolu’da yetişen en kaliteli buğdayları kullanması - Üretimde sadece su ve buğday kullanıyor olması, sarartma ve parlatma kesinlikle yapmaması - Duru Bulgur’un tüm ürünleri doğal, sağlıklı ve oldukça lezzetlidir. Duru Bulgur, 1935 yılında Ziya Duru tarafından kurulmuştur. Kurulduğu ilk gündeki doğal sağlıklı bulgur üretme misyonunu bugün de koruyor ve tüketicilerine sağlıklı ürünler sunuyor. 3 üretim tesisi bulunan Duru Bulgur’un günlük bulgur üretim kapasitesi 250 tondur. Bakliyat ve pirinç ürünleri de bulunan firmanın günlük bakliyat işleme kapasitesi 150 tondur. Duru Bulgur, tüm Avrupa Birliği Ülkelerine, Amerika, Kanada, Japonya, Çin, Avustralya, Bosna Hersek, Libya, Mısır, Nijerya gibi 51 farklı ülkeye kendi markasıyla ihracat yapmaktadır. Duru Bulgur, bulguru sadece ihraç etmekle kalmıyor, bulguru gönderdiği ülkelerde de tanıtımı yapıyor. O ülkenin diline uygun ambalajlar hazırlıyor ve tadım çalışmaları düzenliyor. Ana tüketim besini pirinç olan Çin’de en lüks restoranlarda bugün bulgur tüketiliyor. Bulguru tüm dünyaya tanıtmayı kendisine misyon edinmiş Duru Bulgur, ihracat yaptığı tüm ülkelerde ciddi bir tanıtım çalışması yapıyor.

Ve sırada Bulgur Üretim Süreci 


 Bulgur üretim tesislerini gezdik.





Duru Bulgurla birbirinden lezzetli tarifler hazırladık.

  • Fellah Köftesi – Fatma Zehra Şener -
  • Yoğurtlu Bulgur Köftesi – Selma Mollaoğlu -
  • Yoğurtlu Ispanak Yatağında Bulgur Köftesi – Fatma Damyan -
  • Bulgurlu Roka Salatası – Arzu Göncü Hangül -
  • Özbek Pilavı – Hayriye Koz -
  • Patlıcanlı İç Pilav- Ayşe Tüter - A
  • dana Usulü Kısır – Sibel Yalçın -
  • Yeşil Mercimek Köftesi – Gülhan Kara


Duru Bulgur yönetim kurulu başkanı İhsan Duru, Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emin Duru ve Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ziya Duru, Kalite Güvence Müdürü Ece Duru hazırlanan bulgurlu lezzetlerin tadımına eşlik ettiler.

Bulgurla yapılan bu lezzetler Duru Bulgurun blog sitesi www.durulezzetler.com sitesinde yayınlanacaktır.




 Bulgurlu lezzetlerin tadımından sonra Karaman’da bulunan Taşkale Tahıl Ambarına doğru   yola çıktık.

Taş Kale tahıl ambarı Taş kale kasabasında bulunan Karaman’ın en güzel ve göz alıcı yapıtlarındandır. Tamamıyla insan eliyle oyulmuş, 252 ambardan oluşuyor. Ambarlar tek veya iki odalı şeklinde oyulmuş. Taşkale tahıl ambarları, bakliyat ve hububat ürünlerini muhafaza etmek için oldukça elverişlidir. Ambarlar günümüzün modern buzdolabı işlevini görmektedir. 

Taşkale tahıl ambarına veda ederken, bir sonraki durak akşam yemeği yenilmesi için gidilen Karaman Çiftlik eviydi.



Karaman çiftlik evi, 2014’te Duru Bulgur Gıda San. ve Tic. A. Ş. Tarafından yaptırılan ev, Karaman Evi olarak tasarlanmış. Kerpiçten yapılan ev cumbalı olup, iç dekorasyonunda Karaman’a özgü dayama yastık kullanılmış.
Yastık yüzleri ve halılar el dokuması olup, kökboyası ile yapılmış Taşkale motifleri taşımaktadır. Karaman çitlik evinde yenilen akşam yemeğinde; Bulgurlu soğuk çorba, bulguru sarma, batırık, bulgur pilavı ve kavurma, dondurmalı bulgur helvası bulunuyor. Akşam yemeğine Duru Bulgur ailesi üyeleri; İhsan Duru ve eşi Zafer Duru, Emin Duru ve eşi Aydanur Duru, Ziya Duru, Erdem Duru, Işık Duru ve Ece Duru katıldı.

 16 Temmuz // Cumartesi Karaman’da bulunan otelden ayrılındı ve Konya’ya doğru yol aldık.



Mevlana Hazretleri,kendisini ziyarete gelmek isteyenlere "önce annemi ziyaret edin" diyerek adres gösterdiği,annesi Mümine Hatun'un mezarının bulunduğu Ak Tekke Cami,gezimizin ilk durağı oldu.


Son gündeki gezinin ilk durağı, günümüzden 9 bin yıl önceki yerleşim yeri olan Konya ilinde bulunan tarihi yer Çatalhöyük



Çatalhöyük dünyanın en eski yerleşim yerlerinden ve ilk tarım topluluklarından biridir. Çok geniş bir Neolitik ve Kalkolitik çağ yerleşim yeridir. Bu temel özelliklerinin neticesi olarak, 2012 yılında Unesco Dünya Miras listesine eklendi.





 Daha sonra Ateş Baz-ı Veli Efendi Türbesine ziyaret ettik.. Ateş Bazı Veli Efendi Hz. Mevlana’nın baş aşçısıdır ve dünyada adına türbe yapılmış olan tek aşçı statüsündedir.

Türbeyi ziyaret edenler dışarıda bulunan tuzdan bir miktar almaktadır ve alınan bu tuzun sofraya bereket getirdiğine inanılmaktadır. Gezideki misafirlerde geleneği sürdürüp ve tuzdan bir miktar aldılar. Hz. Mevlana’nın Ateşbaz-ı Velî’ ye “Tuzunu alanlar huzur bulsun, ziyaret edenlerin her derdi iyi olsun. Aşları artsın, eksilmesin, taşsın dökülmesin.” dediği rivayet edilmektedir.


Türbe ziyareti sonrasında; öğle yemeği için Konya Meram’da bulunan ve 1907’den beri var olan Hacı Şükrü asırlık fırın kebap restorantını tercih ettik.. Hacı Şükrü’de Konya’ya gelindiğinde mutlaka yenilmesi gereken yöresel lezzetleri tattık.





 Menüde, nefis bamya çorbası, yumuşacık etiyle Selçuklular döneminden gelen fırın( furun) kebabı ve Konya’ya özgü nefis tatlı sac arası vardı.



Öğlen yemeğinden hemen sonra, Karatay Müzesi' .

Karatay müzesi Selçuklu dönemine ait bir yapıdır. Medresenin tavan bölümü mozaik çinilerle kaplı kubbe mevcuttur. Kubbede bulunan üçgenlerde Muhammed, İsa ve Musa peygamberin isimleri ile dört halifenin isimlerine yer verilmiştir





Konya’ya gelindiğinde mutlaka görülmesi ve ziyaret edilmesi gereken yerlerin en başında gelen ne olursan ol yine gel diyen Mevlana’nın Türbesni ziyaret ettik.

Mevlana’nın aşka dayanan felsefesi tüm dünyayı etkilemektedir. UNESCO 2007 yılını Mevlana yılı olarak ilan etmiştir.

DURU BULGUR' a bu mükemmel gezi için çok teşekkür ederiz.

Selma Mollaoğlu

tavada kalkan ciğeri

Tavada kalkan ciğeri nasıl yapılır? Tavada kalkan balığını pişirmek için; kalkan ciğeri bol su ile yıkanır ve kurulanır. Tavada yapacağınız ...