27 Şubat 2018 Salı

HACI ABDULLAH ZORLU



HACI ABDULLAH LOKANTASI
HACI ABDULLAH LOKANTASI ZORLU CENTER
TÜRK MUTFAĞI
SARAY MUTFAĞI
OSMANLI MUTFAĞI

Eşimle Zorlu Center ' da bir toplantı sonrası öğle yemeği için tercihimiz @haciabdullahzorlu oldu.

Türk Mutfağını geçmişten günümüze taşıyan Hacı Abdullah lokantası bizim damak tadımıza çok uygun... Günde 120 çesit yemek sunuluyor.30 çesit komposto ve 15 çeşit turşu mevsimindeki sebze ve meyvelerle hazırlanıyor... Renk renk çesit çeşit komposto ve turşu kavanozları mekânın vitrininde ... tıpkı ananelerimizin evindekiler gibi...
Zorlu Center'ın  bahçe katında bulunan Hacı Abdullah lokantasının lezzetlerini mutlaka deneyimlemelisiniz...Yemeklerin tadı tuzu yerinde..ön yargılı olup tatmadan tuz ve baharat eklememenizi öneririm..
Araştırmalar sonucu menüye yeni eklenen saray mutfağından Kuzu Pancari' yi denemenizi tavsiye ederim. Lezzet ve sunum olarak bizim favorimiz oldu bile...


Hacı Abdullah Zorlu Center 250 kişilik yemek salonu, bahçesi, VIP odası ve özel günler, iş toplantıları için hem lezzet hem lokasyon olarak doğru bir tercih.

Rezervasyon için 0212 353 63 80


Hacı Abdullah yemeklerinin lezzet sırrını merak ediyor musunuz?
  • Tüm yemekler eski usül bakır kazanlarda pişiriliyor. Bu kazanlar 2 haftada bir kalaylanıyor.
  • Tüm yemekleri içme suyu ile yapıyor. Asla terkoz/çeşme suyu kullanılmıyor.
  • Yemeklere kullanılan yağlar Urfa'dan geliyor.
  • Yöresel bir çok sabit lezzet bulunuyor.
  • Dağ Kekiği / Zahter Denizli'den geliyor, Maş Fasulyesi, Kuru Dolma, Salça ve Baharatlar Gazi Antep yöresinden vb.
  • Kompostolar için meyveler; Kayısı Malatya'dan, Şeftali ve Armut Bursa'dan, Sarı kiraz, Erik Ege Bölgesi, Ayva Sakarya'dan getiriliyor...
  • Günlük gelen manda sütü ile yoğurtlarını yapıyorlar.
  • Günlük olarak zeytinyağlı çeşitleri bulunuyor. Yemeklerde kullanılan zeytinyağı uluslararası ödüle sahip, fiyat olarak da piyasanın %50 üzerinde ücret ödenerek alınıyor.
  • Tatlı vitrini sürekli yenileniyor. Samsa, Kadayıf, Muhallebi, Haşhaş Tatlısı olmazsa olmazlar :))
  • Eski Osmanlı Saray Mutfağı yemekleri ile ilgili Osmanlı Arşivini izin alarak incelemek isteniyor. Bir takım girişimleri oldu, izin bekleniyor. 500'e yakın kaybolmuş lezzet ve yemeği tekrar canlandırmak ve halka sunmak istiyorlar.
  • Turşu ve kompostolar çok meşhur. Tıpkı eskiden köylerde annelerimizin yaptığı gibi zamanında taze meyveleri alıp kaynatıp kavanozlarda saklanıyor. Bu sayede kışın bile taze meyveyi komposto şeklinde yeme şansı oluyor. Mesela,Ege'den parti parti kaliteli enginar topluyor, konserve yapılır kış için..

Menüden Seçtiklerimiz:


KURU BAMYA ÇORBASI
Bamya sevmeyenler dahi bu çorbaya bayılacaklar...Üzerine bol limon ile tadına doyum olmuyor...

SARAY ŞERBETİ
35 çeşit baharattan yapılan nefis bir şerbet...

 KURU DOMATES SALATASI

 MAŞ FASULYESİ SALATASI


 TURŞU
Türk mutfağının olmazsa olmazı...



KOMPOSTO
Hacı Abdullah' ın hangi şubesine giderseniz gidin ama  mutlaka kompostosunun tadına bakın...


Eskiden her yemekte mutlaka komposto ya da hoşaf içilirdi, bu ikilinin Türk mutfağındaki yeri ayrı! Özellikle Türk yemeklerin yanında servis edilen komposto veya hoşaf, serin suyuyla ferahlatır içindeki meyve sayesinde de ağır yemekleri hafifletir, sindirimi rahatlatır.
Geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmez bir içeceği olan kompostonun lezzetinin püf noktası ise; Komposto yapacağınız meyveler taze olmalıdır. Malzemenin en iyisini kullanmak işin sırrı, her biri z mevsiminde satın alınıp yapımına başlanıyor.
Hepsi güzelce yıkanarak usulüne göre -doğranması gerekenler- doğranıyor. İçme suyu ile kaynatılarak, şekeri ilave ediliyor. Bu sayede 365 gün çeşit çeşit komposto taptaze olarak misafirlerine ikram ediliyor.
Hacı Abdullah’ta Komposto çeşitleri: Ayva, Sarı Kiraz, Mürdüm Eriği, Şeftali, Armut, Kızılcık , Kayısı v.s



Komposto Müzesi
120 yıllık Hacı Abdullah Lokantası'nın duvarlarını tam 40 yıllık komposto kavanozları süslüyor. Yemeğinizin yanında mis gibi kompostonuzu içerken, duvarları incelemeyi sakın unutmayın! 
ETLİ  VE ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMA
Hayır diyen olabilir mi :)


 KEŞKEK
Özel günlerin ve düğünlerin vazgeçilmezi...


Saray mutfağından KUZU PANCARİ



KUZU KAPAMA


ELBASAN TAVA
Tek kelimeyle muhteşemdi...

BEĞENDİLİ TAS KEBABI
Çok başarılıydı...Fotoğraftan da anlaşılıyordur...Beğendisi bembeyaz...Tas kebabı yumuşacık...



KUZU TANDIR VE İÇ PİLAV
Ne yazılabilir ki bu lezzete; olaydı :)


REVANİ
Revani, geleneksel tatlılarımızdan ve 10 numaraydı...


HAŞHAŞ TATLISI
Çok hafif... Herkes tarafından çok beğenildi...



Veee EKMEK KADAYIFI
Yaz- kış herzaman tercimdir...


TÜRK KAHVESİ
Leziz ve keyifli günün finali elbette Türk kahvesi ile yapılır :)

HACI ABDULLAH LOKANTASI 
Hacı Abdullah Lokantası’nın asırlık tarihi “Ahilik Teşkilatının” devamıdır. Köklü kuruluşların geçmişi, ya babadan oğula geçer, ya da para ile şirketler tarafından satın alınarak el değiştirir. Hacı Abdullah’ta ise iki kural da geçerli değildir. Hacı Abdullah'ın 1888 yılında başlayan serüveni “Ustadan Çırağa” devralınarak gelmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Karaköy Rıhtımı’nda “Abdullah Efendi” adıyla bir lokanta açılır. Lokantanın işletme ruhsatı bizzat “Sultan II. Abdülhamit ” tarafından verilir. Ülkeleri adına İstanbul’u ziyaret eden resmi ve özel heyetler, Abdullah Efendi’de ağırlanır. 1915 yılında ise  Abdullah Efendi Lokantası, Karaköy Rıhtımı’ndan Beyoğlu’na taşınır.İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Rumeli Han zemin katında hizmetine devam eder. “Abdullah Efendi” burada da Usta’dan Çırağa devredilmiştir.

1940 yılında ise “Abdullah Efendi”, Rumeli Han’da 25 yıl yerli yabancı çok sayıda ünlü misafirlerini ağırladıktan sonra yine “Usta Çırak” nöbet değişimiyle, eski adı Bursa Sokak ve Ahududu Sokak yeni adıyla Sadri Alışık olan, Türk Sinemasının kalbinin attığı sokağa taşınır ve “Hacı Salih” ismini alır.

“Abdullah Efendi” ve “Hacı Salih” adıyla kalitesinden hiç taviz vermeden Osmanlı-Türk Mutfağının bütün özelliklerini taşıyan lokanta, 1958 yılında şimdiki bulunduğu yerine, Ağa Camii yanındaki Sakızağacı Caddesi’ne taşınır. Lokantaya adını veren “Hacı Salih” ilerleyen yaşını göz önünde bulundurarak, O’da 1888′den bu yana sürdürülen geleneğe uyar ve yetiştirdiği çıraklarına, yani hizmetin emekçilerine, ustalarına devreder.

Kalite ve hizmetin gurur veren onurunu, güzelliğini bugüne taşıyan “Hacı Salih” ismi, resmi prosedür gereği değişmek zorunda kalır. 1983 yılında bir tevafuk sonucu yine 1888′li yıllardaki ismine rücu eder ve “Hacı Abdullah” ismini alır.

Sultan II. Abdülhamit 'in resmi müsaadesi ile açılan lokanta o günden bu güne aynı tadı muhafaza ettiğini, 90 yıl önce yemek yiyen ve bugün de lokantayı şereflendiren Osmanlı torunlarının, şeref defterine yazdıklarından öğrenmek mümkündür.

ZORLU CENTER -  Zincirlikuyu - İSTANBUL 

Konukseverliği için HACI ABDULLAH ZORLU' ya  çok teşekkür ederim...
SELMA MOLLAOĞLU

tavada kalkan ciğeri

Tavada kalkan ciğeri nasıl yapılır? Tavada kalkan balığını pişirmek için; kalkan ciğeri bol su ile yıkanır ve kurulanır. Tavada yapacağınız ...